İstanbul’dan John Gage geçti! John Gage, Sun Microsystems’in doğru bir öngörü olduğunu da söyledi. Sun yetkilileri, Türkiye ziyaretlerinde PDF Free Download
Ek olarak bir bireyin sosyal ortamıyla ilgili bazı yönler kumar oynama davranışını etkiler. Örneğin; araştırmacılar kumar sorunları, yetersiz ebeveyn denetimi ve suçluluk arasında bir ilişki bulmuştur. Araştırmalar ayrıca dul, ayrılmış veya boşanmış bireylerin ve genç yaşta kumar oynamaya başlayan bireylerin kumar sorunlarına diğerlerine göre daha duyarlı olduklarını göstermiştir. Emniyet valfi perspektifi olarak adlandırılan ilk işlev, işçi sınıfının ve sosyal olarak marjinalleştirilmiş grupların neden daha varlıklı bireylere göre gelirlerinin daha yüksek bir yüzdesiyle kumar oynadığını açıklayabilir. Modern toplumlarda rekabetçilik, bireysellik, lüks tüketim, hazcılık ve kişisel servet biriktirme arzusu gibi orta sınıf değerleri birçok insan için ortak hedeflerdir. Ek olarak çevrimiçi kumar paribahis, kayıt olmayı ve para yatırmayı çok kolaylaştırırken, kazanılan parayı çekmeyi çok daha zor hale getirir. Bu da bireyleri geri çekilmekten caydırabilir ve bunun yerine kumarın devam etmesine yol açar. Bu argüman boyunca, çocuklar idrar ve dışkılarını tutarak ve üretral ve anal erotik zevk elde etmek için eliminasyonu geciktirerek idrara çıkma ve dışkılamadan otoerotik zevk alırlar. Çocuğun dışkı tutması bir tür anal mastürbasyondur ve dışkılama eylemi anal-orgazmik bir deneyimdir. Temel sorun, kumarbazın uyumsuz kumar davranışını sürdüren irrasyonel düşünce kalıplarında yatmaktadır. Pek çok kumarbaz için bu inançlar birbirini dışlamaz, daha ziyade bu irrasyonel sistemlerin çoğu kişinin bilişsel ve davranışsal repertuarını oluşturmada birbirini tamamlar ve güçlendirir. Kompulsif Kumar Bozukluğu olan bazı kişilerin, daha az kumar oynadıkları veya hiç kumar oynamadıkları, remisyon adı verilen dönemleri olabilir.
Özellikle kumar bozukluğunda finansal konuları doğru kullanmak için yeni stratejiler geliştirmeye odaklanır. Bu tür davranış kalıplarının gelişmesinde ve mantıksız duygu, düşünce ve bilişlerin farkına varılmasında ve bunların sağlıklı olanlarla değiştirilmesinde, özellikle kumar oynamama ve kumarın önlenmesinde önemli rol oynar. Sık karşılaşılan sorunlara örnek olarak kompulsif alışveriş, alkol bağımlılığı ve sorunlu kumar davranışı sayılabilir. Bu nedenle, sorunlu kumar, kişinin çocukluk dönemindeki sorunlarının davranışsal bir sonucu olabilir. Sosyologların görüşüne göre kumar, bir tür kültürel oyun ve eğlenceli aktivitedir. Oyun teorisyenleri uzun süredir kumarı oyun ve eğlence için önemli olarak kabul ediyor. Filipinler’de, küçük çocuklara ebeveynleri tarafından kriket dövüşünün kuralları ve bahisleri öğretilir. Kumar sürecinde çocuklar sadece bilişsel akıl yürütme ve bahis oynamayı değil, aynı zamanda kazanmanın duygusal doruklarını ve süreçteki eğlenceyi de deneyimliyorlar. Sorunlu kumar davranışının fizyolojik görünümü, kumar oynamayı biyolojik temelli bir bozukluk olarak kabul eder. Bu bakış açısı sorunlu kumarbazların, onları kumar oynamaya yatkın hale getiren nörolojik veya biyolojik sorunlardan mustarip olduğunu savunur.
Aynı zamanda madde bağımlılıklarına benzer şekilde, davranışsal bağımlılığı olan bir kişi bir davranışa bağlı kalır ve eylemi durdurmaktan kaynaklanacak rahatsızlık duygularından kaçınmak için büyük çaba harcar. Davranışsal bağımlılığı olan bir kişi, her iki bağımlılığın da ayırt edici özelliği olan, neden olabileceği olumsuz sonuçlara rağmen bir davranışta bulunmaya devam edecektir. Kumar sorunlarını önlemenin kanıtlanmış bir yolu olmamasına rağmen, yüksek risk altındaki bireyleri ve grupları hedefleyen eğitim programları yardımcı olabilir. Kompulsif Kumar Bozukluğu için risk faktörlerine sahipseniz, her türlü kumardan, kumar oynayan kişilerden ve kumar oynanan etkinliklerden kaçınmak faydalı olabilir. Değişimin anahtarı, kumarbazların kumarı hayatlarında yıkıcı bir etken olarak tanımlamalarında olduğu gibi, bağımlılar, bağımlılıklarının maliyetlerinin faydalarından daha fazla olduğunu fark etmeye başladıklarında gelir. İşte bu noktada bağımlı kişiler genellikle güvendikleri kişilerden kendilerini durdurmalarına yardım etmelerini isterler ve profesyonel yardım almak için ilk adımları atarlar. Bu dönüm noktası, bir süre için yoksunluk ve nüksetme nöbetlerinin meydana gelme olasılığını içeren karmaşık bir dinamik sürecin ilk adımıdır. Klasik koşullanmada, koşullu uyaran koşulsuz bir uyaranla eşleştiğinde ve bu uyaranın eşzamanlılığını tahmin ettiğinde değişen davranış örüntüsü ortaya çıkar.
Bununla birlikte, aşağıdakilerin tümü, zararlı bir kumar bağımlılığının mevcut olabileceğine dair işaretlerdir. Evrim Ağacı’nda geçirdiğiniz zamanızenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, girişyapmanızıtavsiye ederiz). Riskli kumar davranışına sahip olan ve uzaktan veya kendi kendine yardım tekniklerinden yararlanan bireylerin kumar ve kumarla ilgili zararlardan kaçınmayı daha kolay buldukları tespit edilmiştir. Bu yardım seçeneğinin, tedaviye erişimde engellerle karşılaşma olasılığı daha yüksek olan kadınlar ve diğer özel gruplarda (engelli, emekli vb.) özellikle etkili olduğu bulunmuştur. Kısa motivasyonel görüşme tekniklerinde; klinisyen, kumar davranışlarını azaltmak ve değiştirmek için motivasyonel kaynaklar bulma konusunda bireyleri destekler.
- Büyüdüklerinde kumarı “normal” eğlenceli bir aile etkinliği olarak kabul edebilirler ve sorunlu kumarbazlara dönüşme ihtimalleri diğerlerine göre daha yüksek olabilir.
- Fikirlerini göstermek için bir filtreleme sistemi benzetmesini kullanarak insanların farklı motivasyonlar, yoğunluklar ve amaçlarla kumar oynamaya başladığını öne sürer.
- Yoksa bilim insanlarını veyabilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb.
- Davranış bağımlılığı olan bir kişi; bu durum kişinin duygusal, kişilerarası veya fiziksel sağlığı için zararlı sonuçlar doğursa bile bu davranışta bulunur.
Sıradan kumarbazların çoğu kaybettiklerinde durur veya ne kadar kaybettiklerine bir sınır koyabilir. Ancak Kompulsif Kumar Bozukluğu olan kişiler, paralarını geri kazanmak için kendilerini oynamaya devam etmek zorunda hisseder. Davranış bağımlılığı olan bir kişi; bu durum kişinin duygusal, kişilerarası veya fiziksel sağlığı için zararlı sonuçlar doğursa bile bu davranışta bulunur. Bunun yerine, davranışların kendileri doğal bir ödül veya duygusal bir “zirve” hissi sağlar. Davranışsal bağımlılıklar, bir kişinin hayatının tüm alanlarında sıkıntıya neden olan zorlayıcı davranışlarla beslenir. Herhangi bir bağımlılık davranışında olduğu gibi davranışsal bağımlılığı olanlar da davranışa katılmaktan kaçınamazlar ve durdurmak için tedavi ve müdahale gerektirirler.
Kompulsif Kumar Bozukluğu, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi, tedavi olmaksızın daha da kötüleşme eğiliminde olan uzun vadeli bir hastalıktır. Bununla birlikte, Kompulsif Kumar Bozukluğu olan kişiler, doğru tedavi ile çok başarılı olabilirler. Teknikler; uzaktan veya kendi kendine yardım teknikleri hakkında kitapçıklar ve sunumlar, kumar hakkında bilgiler, “aşermenin” nasıl önleneceğine dair bazı teknikler ve risk analizi hakkında bilgiler içerir. Telefon, kısa mesaj veya e-posta yoluyla yapılan görüşmeler de bu kapsamda değerlendirilir. Sosyolojik bir bakış açısıyla kumar; bireylere, özellikle de toplumun alt ucundakilere varoluşsal anlam sunduğu için işlevsel bir davranıştır. Ve kumarbazın kumar oynama davranışını, artan kayıplar karşısında bile başlatan ve sürdüren de bu umuttur. Genel bağımlılık riskinde ve özellikle kumar bağımlılığında genetiğin önemli bir rol oynadığına dair kanıtlar vardır. Örneğin araştırmalar, Patolojik Kumar Bağımlılığı riskindeki varyasyonun %50-60’ının genetikten kaynaklandığını göstermektedir. Klasik ve sosyal öğrenme ilkelerine ek olarak edimsel koşullandırma, bir oyuncunun kumar davranışını geliştirmesinde etkili olmuştur. Kumar bağlamında uygulandığında, bir kişi davranışı için pekiştirilirse kumar oynamaya devam edecektir. Davranışçılar, bir kişinin kumar davranışını edinmesinin ve sürdürmesinin hatalı öğrenme süreçlerinden kaynaklandığına inanır.